Antik ve modern çağların dünyamız üzerindeki buluşma noktası olan Atina’yı gezmek için üç gün kısa gibi gözükse de iyi bir gezi rehberiyle bu sürede Atina’nın en önemli turistik noktalarını gezebilirsiniz. Atina’da geçirecek üç günü olanlar için hazırladığımız gezi rehberiyle size bu konuda iyi bir fikir vermeyi umuyoruz!
Birinci Gün
Akropolis
Kelime anlamı olarak da yüksek şehir anlamına gelen Akropolis, antik çağlarda bir şehrin en yüksek noktasına işaret eder. Bu en yüksek noktaya ihtişamlı bir yapı inşa etme geleneğinin kökleri Antik Yunan’a dayanmaktadır. Atina’daki Akropolis diğer Antik Yunan şehirlerinde de en yüksek noktaya inşa edilen bu ihtişamlı akropollerin ilk örneklerindendir.
Batı mimarisinin, demokrasinin ve modern kültürün doğum yeri olarak kabul edilebilecek Akropolis Antik çağın ihtişam ve kültürünü yansıtma görevini tek başına bile üstlenebilir.
Tapınaklar
Atina’daki en büyük ve en ünlü tapınak Partenon Tapınağı’dır. Hatta pek çok kişi Partenon ile Akropolis’i karıştırır. Partenon şehrin ana tanrısı ve adaşı olan Tanrıça Athena adına inşa edilmiş bir tapınaktır.
Akropolis’e gittiğinizde sadece Akropolis ve Partenon’u görüp oradan ayrılmayın. Çevrede görebileceğiniz Athena Tapınağı gibi pek çok ünlü tapınak ve müze vardır.
Tiyatrolar
Akropolis Müzesinin yakınında, tepenin güneybatı tarafında Akropolis’in altında yer alan Dionysus Tiyatrosu, Yunan tragedyasının doğduğu yer olarak bilinir. Ünlü tragedya yazarları Sophocles ve Euripides’in eserlerinin sergilendiği bu tiyatro şarap tanrısı Dionysus’a adanmıştır.
Akropolis Müzesi
Akropolis Müzesi yıllardır dünyanın en iyi müzeleri listesinde başı çeken müzelerden biridir. Arkaik Dönem’den başlayarak Klasik Dönem’e kadar 4000 eşsiz eserin sergilendiği bu müze 2009 senesinde inşa edilmiştir. Bu açıdan Akropolis Müzesi aynı zamanda çağdaş mimarinin gösterişli bir örneğidir.
Zeus Tapınağı& Hadrian Kemeri
Olympeion olarak da bilinen bu kalıntılar, Antik Atina’nın tam merkezindeki çekici bir tapınağa aittir. Tanrıların kralı Zeus’u onurlandırmak için inşa edilen bu tapınağın yapılması 700 yıldan uzun sürdü. 105 Korinth sütunu ile desteklenen bu yapıdan geriye her biri 17 metre yüksekliğinde olan sadece 15 sütun hala ayakta.
Bitişikteki Hadrian Kemeri, Roma İmparatoru Hadrian’ın gelişini onurlandırmak ve şehre yaptığı yardımlardan dolayı ona teşekkür etmek için inşa edildi. Kemer, Türklerin şehri savunmak için kullandıkları yedi kapıdan biri olarak işlev görüyordu. Aynı zamanda antik ve modern parçalar arasında bir bağlantı olarak kullanıldı.
İkinci Gün
Plaka
Atina’daki ilk gününüzün tamamında Akropolis’i iyice gezmek, üç günlük bir Atina turu için en iyi başlangıç olacaktır. Akropolis yolunu takip edip aşağı indiğinizde, Atina’nın en güzel mahallelerinden biri olan Plaka’ya ulaşırsınız. Pitoresk manzaralar ile ziyaretçilerini büyüleyen Plaka sokaklarında dinlenecek ya da eğlenecek birçok güzel kafe ve bar bulabilirsiniz.
Syntagma& Monastiraki
Syntagma modern Atina’nın şehir meydanıdır. Agora’dan Syntagma’ya doğru yürüdüğünüzde kendinizi adeta Antik Atina’dan modern Atina’ya yürüyor gibi hissedersiniz. Aslında oldukça eski bir meydan olan Syntagma’da en azından bir tur atıp fotoğraflar çekmek isteyebilirsiniz.
Çeşit çeşit hediyelik eşya ve ikinci el eşya dükkanlarıyla dolu olan Monastiraki Pazarı bir öğleden sonrasının tamamını harcayabileceğiniz büyüklüktedir. Farklı ya da yenilenebilir hediyelik eşyalar arıyorsanız bu aradıklarınızı Adrianou Caddesi’nde bulabilirsiniz. Ayrıca bu bölgede biraz soluklanmak ya da Yunan mutfağı lezzetlerini tatmak için oturabileceğiniz birçok güzel restoran ve kafe bulunur.
Üçüncü Gün
Günübirlik Geziler
Akropolis ve günümüz Atina’sının en önemli bölgelerini görerek ilk iki günde dolu dolu bir Atina gezisi yapmayı başardık. Artık Atina merkezine biraz uzak ancak görülmesi gereken yerlerden birini seçip ziyaret edebilirsiniz. Hydra, Poros ve Aegina adaları günübirlik geziler için en iyi seçeneklerdir.
Taş konakları, güzel sokakları ve çevresindeki berrak suları ile adeta bir doğal güzellikler cenneti olan Hydra’ya ulaştığınızda ne demek istediğimizi anlayacaksınız. Buradan yeşil çam ormanları ve kokulu limon bahçeleriyle dolu Poros, ardından fıstık korusu ve güzel plajlarıyla ünlü Aegina’ya doğru yola çıkabilirsiniz.
Alternatif olarak, Poseidon Sounion Tapınağı’na yarım günlük bir gezi yapabilirsiniz.